15 May

Logo Terapi

Logo-terapi – varoluş anlamı analizine dayanan ve Avusturyalı Psikiyatr Victor Emil Frankl tarafından geliştirilen varoluşçu psikoterapi yöntemlerinden birisidir. Logo-terapi varsayımına göre, insan davranışı motivasyonunu dış dünyada var olan hayatın anlamını arayıp bulma gayretinden alıyor. Frankl’ın bu kuramda Nietzsche’nin “güç istemi” ve Freud’un “haz ilkesi” kavramlarına karşı öne sürdüğü önemli kavramlardan bir tanesi sadece insana özgü “anlam istemi” kavramıdır.

Logo-analiz, bireyin anlam ve değerlerine odaklı çalışmayı içeren logo-terapi yöntemlerinden biridir. Yöntem, danışanın hayatının detaylı irdelemesine olanak tanıyor. Atılan her adım sonrası sonuçlar terapist ile tartışılarak hayatı sanki dışarıdan izlermişçesine daha sık irdeleme alışkanlığının kazanılmasına yol açıyor. Tam bir logo-analiz süresi ortalama bir buçuk yıl devam etmektedir. Logo-analizde danışanla çalışırken izlenen iki temel yol – bilinçli bilgi alanının genişlemesi ve – sanatsal hayal gücünün pekiştirilmesidir.

Logo-analize göre:

– Şu an bilinmese bile her zaman bir cevap vardır.

– Bu cevaplar kendimizde gizlidir.

– Bu cevaplara ulaşmanın yolu; kendi hayatımıza derinlemesine bakabilmekten geçer.

02 May

Genel Sistemler Teorisi

Sistemler Kuramı

Sistemler Kuramı, (Genel Sistemler Teorisi) – sistem oluşturan nesnelerin bilimsel, mantıksal ve metodolojik yönden araştırılmasını içerir.

Bu teori çerçevesinde;

  • Çeşitli sistem çeşitlerinin;
  • Sistem davranışlarında ana ilkelerin ve neden-sonuç ilişkilerinin;
  • Sistemlerin işlevselliği ve gelişiminin incelenmesi ele alınıyor.

Genel sistemler teorisi, 1930-lu yılarda Ludwig von Bertalanffy tarafından ortaya atılmıştır. Sistemler teorisinin ana fikri sistemlerin fonksiyonelliğini yöneten kanunların izomorfizminin kabul edilmesine dayanıyor. Bertalanffy ayrıca açık sistemler (dış dünya ile sürekli madde ve enerji alış-verişinde bulunan sistemler) kavramını da ortaya atmış ve araştırmıştır.

20. asrın ikinci yarısında genel sistemler kuramının yapılandırılması için önerilen yeni yaklaşımların ana çizgisi ise, sistemik araştırmaların mantıksal-kavramsal ve matematiksel çerçevelerinin oluşturulması ile ilgili olmuştur.