Psikoterapi Hizmetlerimiz

Psİkoterapİ Hİzmetlerİmİz
  • Psikoterapi Hizmetlerimiz
  • Uygulanan Psikoterapi Teknikleri
  • Hangi Sorunlarla Başvurabilirsiniz
Zen Danışmanlık bünyesindeki psikoterapi hizmetlerimiz;

Çocuk ve Ergen Psikoterapisi

Yetişkin Psikoterapisi

Çift ve Aile Terapisi

Psikodinamik Psikoterapi, Cinsel Terapi, Bilişsel – Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi

Sistemik Aile Terapisi, Şema Terapi, Psikodrama, EMDR, Oyun Terapisi

Depresyon, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Özdenetim sorunları,  Ayrılma / Boşanma

Stres / Kaygı, Bahis / kumar bağımlılığı, Öfke kontrol sorunları, Fobiler / Korkular, Dürtüsellik

Tükenmişlik / Yalnızlık duyguları, Panik Bozukluk, Çekingenlik

Travmatik yaşantı, Kronik ağrı, Topluluk önünde heyecanlanma, Kayıp ve yas

  • Psikoterapist Kimdir?
  • Psikoterapi Nedir?
  • Bireysel Psikoterapi
  • Aile ve Çift Terapisi

Psikoterapist, güvenli bir ortamda, en saklı düşünce ve duygularınızı anlatabileceğiniz, gizliliğinizi gözeterek sizi dinleyecek ve sorunlarınızı değerlendirip yorumlama konusunda eğitim almış bir ruh sağlığı uzmanıdır. Sorunlarınızla ilgili danışmanlık ihtiyacı hissettiğinizde yakın çevrenizde bu konuda tavsiye arayışı içine girebilirsiniz. Psikolojik destek alma kararınızı çevrenizle paylaştığınızda bazen çok yakın hissettiğiniz insanlar bile psikoterapinin gereksiz olduğunu, bir insanın sorunlarını ailesi, eşi, arkadaşları ile paylaşarak çözebileceğini söylerler.

Psikososyal destek ağınızın olması, gerektiğinde arkadaşlarınız ve ailenizden yardım alabiliyor olmanız çok önemli kazanımlardır. Ancak her sıkıntımızı çevremizle paylaşamadığımız gibi sorunlarımızın bir bölümü yakınımızdaki insanlarla ilgili olabilir. Bu durumda olayları nesnel olarak değerlendirebilecek profesyonel birine ihtiyaç doğar. Psikoterapistiniz öncelikle sizi olduğunuz gibi kabul edecek, anlamaya çalışacak ve verdiğiniz bilgileri psikoloji biliminin birikimi ışığında yorumlayarak kendinizi ve yaşantılarınızı farklı bir bakış açısıyla yeniden değerlendirmenize yardımcı olacaktır. Psikoterapi sürecine dâhil olma kararı danışana aittir; ancak danışanın hangi psikoterapötik müdahaleye uygun olduğunu psikoterapist değerlendirir.

Bu soru bir psikoterapist için cevaplanması zor sorulardan biridir. Çünkü günümüzde uygulaması bulunan psikoterapi tekniklerindeki farklılıklar her bir ekolce benimsenen sayıltılara uygun olarak çeşitli psikoterapi tanımlarını beraberinde getirmiştir. Kaba bir tanım yapmak gerekirse psikoterapi; psikolojik, psikosomatik ve psikososyal sorunları olan insanların sorunlarını çözmeye yardım etmek için bu konuda özel eğitim almış psikiyatri, psikoloji ve psikolojik danışmanlık gibi alan mezunları tarafından uygulanan psikolojik müdahale çeşididir.

Psikoterapi süreci, danışanın içsel gücü ve iradesi ile terapistin tecrübe ve bilgisinin ortak performansının ürünüdür. Danışan mahremiyeti ve terapistin etik sorumlulukları psikoterapi olgusunun olmazsa olmaz kurallarındandır. (Danışanın kendisine ya da bir başkasına zarar verme olasılığı dışında) psikoterapi seanslarında konuşulanların gizliliği hem mesleki etik kurallar hem de hukuksal düzenlemelerce koruma altına alınmıştır. Psikoterapi ekolleri zaman odağı, (şimdi – burada; geçmiş – şimdi v.s.) görüşme odağı (kişilerarası ilişkiler, süreç analizi v.s.) ruhsal alan odağı (bilinç alanı, bilinçdışı süreçler v.s.) açılarından farklılık gösterirler. Danışanın psikoterapiye başlama amacı rahatlamış hissetme, semptomun ortadan kalkması olarak düşünülebilir. Oysa birçok psikoterapötik yaklaşım savunma mekanizmaları, kişilik örgütlenmeleri gibi semptomların kaynağının değiştirilmesini hedef almaktadır.

Bireysel psikoterapi esasında ayrı yöntem olmaktan ziyade bir çalışma şeklidir. Bu psikoterapi çeşidinde terapötik müdahalenin esas etki aracı psikoterapist ve danışanla kurduğu ilişkidir. Bireysel çalışma şekli ister psikanalitik, ister bilişsel-davranışçı ya da geştalt yöntemi olsun birçok psikoterapi çerçevesinde kullanılabilmektedir. Çift ya da aile terapisi sürecinde de terapist gerektiğinde kullandığı tekniklere sadık kalarak bireysel seanslar düzenlemeyi uygun görebilir. Bir bireysel çalışma, uzmanın aldığı eğitim ve tercih ettiği psikoterapi yöntemine göre (terapinin yapılandırılmış olup olmadığı, terapist-danışan ilişkisi sınırları, haftalık görüşme sıklığı, psikoterapi sürecinin toplam süresi gibi) değişiklikler gösterebilir.

Bireysel psikoterapi için başvuran bir danışanı terapistin çalışma şekline göre genelde kısa süreli (toplamda ortalama 8-12 seans ya da çalışılan konuya göre bazen 15-20 seansa kadar, genelde haftada bir) olarak tercih edilmektedir. Ancak klasik psikanaliz gibi bazı psikoterapi yöntemleri hem haftada birkaç defa hem de birkaç yıla kadar yayılabilen toplam süresi ile farklılık gösterebilir. Son yıllarda bireysel psikoterapilerde aynı çalışmada birden fazla psikoterapi tekniğinden faydalanmayı öngören daha entegratif yöntemler tercih edilmektedir. Hangi yöntem tercih edilirse edilsin genel olarak bireysel psikoterapide amaç; bireyin içgörüsünü arttırarak düşünce tarzında, iletişim biçiminde, çatışma çözme yöntemlerinde, genel kişilik yapısında davranışlarına yansıyacak değişikliklere yardımcı olmaktır.

Aile ve çift terapileri; aile üyelerinin ilişki sistemini anlamayı, bireylerin birbirleriyle olan uyumsuz etkileşim süreçlerini ve problem çözme yeteneklerini geliştirmeyi hedefleyen bir süreçtir. Aile terapistinin ilgi odağı danışanın kim ya da sorunun ne olduğundan öte aile sistemindeki çatışma ve ilişki dinamikleridir. Bir aile terapisi süreci birkaç haftadan birkaç yıla kadar süre alabilir. Terapi seanslarının hangi aralıklarla ve ne kadar süreceği aile bireylerindeki psikolojik sorunların derecesi, bireylerarası çatışmaların şiddeti, aile üyelerinin terapi sürecindeki hedeflere ulaşmadaki motivasyonu gibi birçok faktör dikkate alınarak belirlenmektedir. Aile terapisinde ilk başta haftada 1-2 seansla başlayabilen süreç zaman içinde ayda 1-2 seans şeklinde düzenlenebilmektedir. Günümüzde birçok aile terapisi yaklaşımı ve uygulaması mevcuttur. Bu yaklaşımlar birbirinden farklılık gösterseler de genel olarak aile terapilerinde 4 aşamadan söz edilebilir:

Ailenin tanılanması

Aile tanılamasından kastedilen; aile bireylerinin kişisel özellikleri dikkate alınarak bozulan aile içi ilişkilerin betimlenmesidir. Aile sistemine dışarıdan psikoterapistin dahil olmasıyla aile içi ilişkilerin tanılanması aşaması başlamış olur; terapist problemli bulduğu dinamiklerle ilgili aile üyelerinden aldığı bilgilerle kendi gözlemlerini karşılaştırarak hipotezler geliştirir ve test eder. Aile tanılaması prosedürü diğer aşamalarda da varlığını devam ettirir.

Çatışma çözümü

İkinci aşama; aile çatışmasının kaynağının tespit edilerek irdelenmesi ve çatışmada yer alan her bir aile bireyinin duygusal tepkilerinin yardımıyla ortadan kaldırılmasını içeriyor. Psikoterapist, çatışan tarafların anlaşabileceği ortak bir dil oluşturarak arabulucu rolünü üstleniyor. Bu aşamada bilişsel düzeyde değerlendirilmeyen kişisel ilişki sorunlarının sözelleştirilmesi ve üyelerin birbiriyle etkileşmesine izin veren indirektif yöntemler kullanılabiliyor.

Yeniden yapılandırma

Aile üyeleri aile sisteminin dengesinin bozulmaması için katı bir yapıya bürünürler. Sorunların devam etmesine neden olan davranışlar döngüsel kalıplar içerisinde değişime direnirler. Aile-içi ilişkilerin yeniden yapılandırılması aşaması; aile geçmişinin ailenin bugününe olumsuz, engelleyici etkisinden kurtulmasını, aile kaynaklarının yeniden canlandırılmasını amaçlıyor. Yeniden yapılandırma kendi içinde alt aşamalardan oluşur ve birçok seansta ele alınır.

Destekleyici aşama

Aile terapisinde destekleyici aşama; önceki aşamalarda elde edilen empatik iletişim alışkanlıklarının ve doğal aile ortamındaki rol-davranış yelpazesinin genişletilmesinin pekiştirilmesini içerir. Gerektiğinde önceki aşamalarda kazanılan etkileşim kalıpları arasından en etkili olanların seçimi yapılır. Ayrıca; terapi sürecinde kazanılan yeni davranış kalıplarının gerçek hayatta uygulanmasına yönelik kontrol, düzeltmeler ve danışmanlık yapılır. Aşamalandırma, psikoterapist açısından aile terapisi sürecinin yapılandırılmasını ve çeşitli psikoterapötik yöntem ve tekniklerin uygulanmasındaki sıralanışını kolaylaştırır.